Düzyayla’da Kışa Hazırlık (Kızak)
Kış mevsiminin yaklaştığı şu günlerde azda olsa herkesin kışa bir hazırlığı vardır. Kimisi elbiselerini kışa hazırlar, kimisi evini, kimisini arabasını… Şehirdeki kış hazırlığı genel olarak gardroplara yansır; kışlıklar çıkarılıp yazlıklar kaldırılır. Bu hazırlıkları da çoğunlukla annelerimiz yaptığı için çocuklara soğuk havaların dışında kışın geldiğini hissettiren pek bir değişiklik yok gibidir. Düzyayla’da kışın ilk etabı okulların açılmasıyla başlar; dağ kesimi, odun kırma, sobaların içeri alınması… gibi birçok hazırlıkla kar yağıncaya kadar sürer gider. Şunu baştan belirteyim “Yazıyı ben okumadım; ama bizim Ahmet okumuş şöyleymiş, Mehmet okumuş böyleymiş” diye eleştiri yapacakları Allah’a havale ediyorum.
Düzyayla’da baharlar; sıcak ve uzun yaz günleri için ya da karlı kış günleri için bir hazırlık, bir geçiş dönemidir. Her iki mevsimin de kendine özgü hazırlıkları, her iki mevsimin de çocuklar ve gençler için güzel yönleri vardır. Yaz akşamları futbol oynamak, kış günleri kızak kızınmak; köyde doğup büyüyen her erkek çocuğun en büyük eğlenceleri arasında yer alır. Tabi belli bir yaşa gelmemişseniz (4-6) ne kızağınız olurdu ne de top oynayanlar sizi arasına alırdı. İlkokul çağına gelmişseniz kışın kendinize ait bir kızağınız yazın ise takımda eksik oyuncu olduğu zaman, genelde kaleci olarak, büyüklerle top oynamak gibi bazı ayrıcalıklardan faydalanabiliyordunuz. Futbolun tarihi göz önüne alındığında, özellikle köyümüzde, çokta eski olmayan bir geçmişi olduğu görülecektir. Kızak kızınmak ise futbolun aksine çok çok eskiye dayanan bir oyundur. O yıllarda kızındığımız kızakları kim icat etmişti bilmiyorum; ancak farklı bölgelerde de benzer şekilde kızakların kullanıldığı bilindiğine göre kızağın kültürel etkileşim sonucu bizlerin hayatına girdiği ya da ortak kültürden gelen bir araç, oyuncak olduğunu düşünebiliriz.
Kızak tekli ve çiftli diye iki türü olan, belli bi eğimdeki karlı-buzlu zeminden eğlenmek için kaymaya yarayan, tahtadan yapılmış bir oyuncaktır. “Çiftli Kızak”(çift kanatlı) ve “Tekli Kızak” (tek kanatlı) olmak üzere iki türü vardır. Çiftli ya da çift kanatlı diye adlandırılan kızaklar genelde çocuklar için yapılır. Çiftli kızakların iki ayağının olması çocuklar için hem güvenlik hem de kullanım avantajı sağlar. Çift kanatlı kızakların üzerinde dengede durmak tekli kızaklara göre daha kolaydır. Tekli kızaklara göre daha yavaş giderler. Ayrıca çift kanatlı kızaklar virajlarda daha iyi tutuş sağlar, kolay kolay devrilmezler. Tüm bu özellikleri sebebiyle çiftli kızaklar çocuklar için daha uygundur. Tekli ya da tek kanatlı kızaklar ise hızlı giden, virajlarda sert dönüşler yapabilen,hoplatmaçlardan uçarcasına atlayan kullanmak için çiftli kızağa göre daha fazla yetenek gereken aletlerdir. Yapan ustaya, kullanılan malzemeye ve çemberine göre kalite farkı gösterir.
Kızak kızınmak köyümüzde kış mevsiminde, özellikle 15 tatil dediğimiz yarıyıl tatilinde, çocukların ve gençlerin vazgeçilmez eğlencelerindendir. Kızak kızınma yaşına geldiğinizde eğer elinden geliyorsa babanız gelmiyorsa dayı, amca gibi bir yakınınız küçük çiftli kızaklardan bir kızak yapıverir size. İlk başlarda evinizin yakınlarındaki az eğimli yerlerde, küçük yolaklarda, bacalardan kürünen kar yığınlarında bu çiftli kızaklarla kızınırsınız. Bir iki kış tecrübe kazandıktan sonra daha uzun ve daha hızlı kızak yollarında kızınabilirsiniz.
Baca yolakları ve yokuşlar kızınmak için en ideal yerlerdir. Özellikle Dedemgilin baca yolağı (Muharem Şahin’in odasının yanı) her kış kızak kızanan çocukların en çok ilgi gösterdiği yerlerin başında gelirdi. Baca yolakları pek tehlikeli sayılmasada dikkat eksikliğinden kaynaklanan küçük kazalar, çarpışmalar olurdu. Aklımda kalan tek kaza Yıldırım Abi’nin (Yıldırım Elmalı) çocukların birinden kızağı alıp hoplatmaçtan en uzağa atlamak için geri geri çekilirken dedemgilin bacadan sırt üstü düştüğü kazaydı. Mucivezi bir şekilde Yıldırım Abi’ye hiçbir şey olmamış, birkaç dakika sonra kaldığı yerden devam etmişti.
Yokuşlar bu yolaklardan daha uzun ve daha eğlenceli ama daha tehlikelidir. Dönemeçli, uzun mesafeli ve eğimi fazla olan Derinyol; bu yokuşların en bilineni ve en gözde olanıdır. (Halil Şahin’in evinin yanındaki yokuş) Ayrıca burda tren tutmak baca yolaklarına göre daha zevklidir. (Tren tutmak : kızak kızınmayı daha eğlenceli hale getiren bir kızınma yöntemidir. 5-6 ya da daha fazla kişiyle tutulan tren, tüm kızakların ip gibi dizilerek tek bir kızak gibi hareket etmesidir. Tren tutarken arkanızdaki kişinin bacaklarını belinizin iki yanına alıp ellerinizi tutacaktan tutarsınız, böylece arkadaki kızağı kendi kızağınızla birleştirirsiniz. Diğer kızaklarda aynısını yapınca tüm kızaklar tek bir kızak gibi birleşip birlikte hareket ederler. Trende öndeki kızak önemlidir. Eğer şakayı seven biri trenin başındaysa dönemeçlerden sert dönerek trenin en arkasındaki kızakları savurup atar. Tabi bu da ister istemez arkadakinin canını yakar; ama öndekilere eğlenceli gelir.)
Kızak yollarını daha eğlenceli hale getirmek için “Hoplatmaç” dediğimiz rampalar yapılır. Hoplatmaçlar sayesinde hem kızakla havada uçmanın keyfini yaşarsınız hem de Hoplatmaçlardan atlarken kızağı takılan, kızağı altından kaçırıp havada uçanlara ister istemez gülersiniz. Kızağı kaçırıp yere oturmak bazen can yakabilir o yüzden hoplatmaçtan atlayınca tutacağı bırakmamak gerekir. Eğer Dedemgilin baca yolağından kızınıyorsanız hoplatmaçlardan atlarken İseyin Emmi’me (Hüseyin Şahin) ve Hasan Dedeme de (Hasan Baba) dikkat etmek gerekirdi. Hasan Dedem kızak kızınan çocuklara gündüz vakti bir şey demez, işi abartıp çok geç saatlere kadar kızınırsanız söylenirdi.
Bilmiyorum şu an köyde kızak kızınmak için yer var mı, kızak kızınan var mı, kızak yapan var mı ? Benim ilk tekli kızağımı Yasin Abi yapmıştı (Yasin Kınık). Dedemgilin yolakta abimin ağır kızağıyla kızınmaya çalıştığımı görünce halime üzüldü herhalde “Reşit çemberin varsa getir sana bir kızak yapıyım” dedi. Var tabi Yasin abi diyip eski televizyonun içinden ya da büyük karyolanın altından geniş bir çember sökmüştüm. Yasin Abi o çembere çok iyi, çok hızlı bir kızak yapmıştı. Kızak yapıyor mu artık bilmiyorum ama; şu an ustalığının zirvesinde olduğunu biliyorum yaparsa eğer kızağın en iyisini yapar.Kışın köye yolunuz düşerse kızak kızınan varsa izleyin; hatta kadın-erkek hiç farketmez kızağı alıp yokuştan aşağı birde siz bırakın(güverin) ne kadar eğlenceli olduğunu göreceksiniz. Özel ve güzel bir kızak isterseniz eğer Yasin Abi’yi ziyaret etmenizi tavsiye ederim.
Güzel Düzyaylamın güzel insanları, havalar soğusa da gönlünüzün ömrünüzce sıcak kalmasını ve tüm Düzyaylalıların güzel günlerle dolu bir kış mevsimi geçirmesini temenni ediyor, kızak kızınan gençlerimize de tüm kış boyunca keyifli kızınmalar diliyorum.
[show_avatar email=2 align=right show_name=true]
Kızak adına gördüğüm “en”ler:
En iyi kızak : Emrah Şeker’in kızağı
En büyük kızak: Rahmetli Halil Emmi’nin (Halil Karataş) kapısındaki büyük kızak
Kızak yapan en iyi usta: Yasin Kınık
En iyi kızak yolu: Derin Yol
Not: Kullandığım fotoğraflar temsili fotoğraflardır. Elinizde kızakla ilgili köyümüzde çekilmiş fotoğraflar varsa fotoğrafları güncellemek için duzyaylakoyu@gmail.com adresine mail atabilirsiniz.
Bir cevap yazın