Sayın düzyaylalılar ve değerli dostlarımız, geçtiğimiz iki yıl boyunca derneğimizin ve köyümüzün menfaatleri doğrultusunda, sizlerin takdirine bıraktığımız çalışmalarla görev yaptık. Yaptığımız çalışmalar sizlerin de beğenisin kazanmış olmalı ki bu iki yılın sonunda tekrardan göreve talip olan bizlere, iki yıl daha köyümüz ve köylümüz için hizmet etme yetkisini verdiniz. Buradan bu sebeple bizlere oy veren vermeyen herkese tekrardan çok teşekkür ediyoruz.

Saygıdeğer köylülerimiz ve değerli dostlarımız, geride bırakmış olduğumuz seçim süreci ile birlikte maalesef bir önceki seçimde yaşamış olduğumuz benzer sorunları tekrardan yaşamaya başladık. Seçimi kaybeden dostlarımız derneğimizin yönetim kurulunu, derneğimizin parasını zimmetlerine geçirmekle suçlayarak dernekler masasına şikayet etmişlerdir. Öncelikle şunu söylemek istiyoruz: “Derneğimizin tek kuruş parası, derneğimizin yönetim kurulundaki tek bir kişinin dahi zimmetine geçmiş değildir.” Yüce Allah’tan duamız; bizlere haramın hiçbir şeklini, hiçbir zerresini nasip etmemesidir. Bu arkadaşlarımızın şikayetleri ve dedikodu mahiyetindeki söylemleri karşısındaki suskunluğumuz, sizlere olan saygımız ve seçimi kazanamayan arkadaşlarımızın zamanla bu durumu hazmetmesi içindir. Ancak gerektiğinden fazla susmak, suçu kabul olarak algılanacağı için siz değerli dostlarımızın kıymetli vakitlerini alarak, ve biraz da başınızı ağrıtarak, bu zorunlu açıklamayı yapmak durumunda kaldık. Bunun için şimdiden siz değerli dostlarımızdan özür diliyoruz.

Değerli düzyaylalılar, yönetim kurulumuz; Esenyalı’da köyümüz için aldığı mülk üzerinden usulsuzluk yapmakla suçlanmaktadır. Alınan gayrimenkulun açık adresi herkesçe bilindiği halde ve  bu yerin Düzyaylaya ait olduğunu tüm düzyaylalıların; hatta çevre köylere mensup dostlarımızın dahi bildiği bir durumda, yönetimimizin bu yeri zimmetine geçirdiği gerekçesiyle, seçimi kaybeden arkadaşlarımız dernekler masasına şikayette bulunmuşlardır. Hal böyleyken daha nerede olduğu, kaç liraya satın alındığı belli olmayan ve iki kez mahkemeye çıktığımız, belediye tarafından ceza kesilen arsamızla ilgili olarak neden bu kişiler dernekler masasına herhangi bir şikayette bulunmamışlardır ? Bu kişileri şikayetten alıkoyan şey kendilerinin de o arsayı alan yönetimin içinde olmaları mıdır ? Yoksa o dönemki yönetimde yer alan yakınlarından duydukları korku mudur ? Madem söz konusu düzyaylanın menfaatleridir, bizleri sudan sebeplerle şikayet eden bu arkadaşlarımız neden böylesine önemli bir konuda kör olmuş, Düzyayla’nın menfaatlerini görememişlerdir ?

Bu arkadaşlarımızın derneğimizin yönetim kurulunu şikayet etme gerekçelerinden birisi de; derneğe ait olan 6.000 tl paranın bankaya yatırılmadan Esenyalı’da alınan mülk sahibine ödeme yapılmasıdır. Bu arkadaşlarımızın bu noktada haklılık payları vardır. Prosedüre göre para; önce kasaya giriş, sonra çıkış yapmalıdır. Ancak bu durum zaman darlığı nedeniyle o gün, o şartlarda yapılamamış; 6.000 tl para bankaya yatırılmadan doğrudan satın aldığımız gayrimenkulun sahibine ödenmiştir. “Bu durumu şikayet edecek bizim köyde olmadığı gibi çevre köylerde de yoktur.” düşüncesiyle ve zaman kaybı olmaması için atlanan bu küçük prosedürü bu arkadaşlarımız, değerli bir hazine bulmuşçasına dernekler masasına iletmekten geri kalmamış ve derneğimizi binlerce lira ceza ödemeye mahkum etmişledir. Fakat bu arkadaşlarımız bizim yönetimimizden önce kiraya verilen Hisarüstü lokalimizin, yedi yıl boyunca, bankaya yatırılmadan kullanılan kira gelirlerini, kendileri de denetleme kurulunda oldukları halde, neden görmezden gelmişlerdir ? O gün prosedür tanımayan bu kişiler, söz konusu bizler olunca neden bu gün, derneğimizin binlerce lira ceza ödemesini göze alarak prosedürün uygulanmadığı gerekçesi ile şikayette bulunmuşlardır ? Şu an bu şikayeti yapan kişiler yönetimde ve denetlemede bulundukları sürede, aynı hassasiyeti gösterebilmişler midir ? Bu arkadaşlarımıza sormak isteriz; denetleme kurulu ve yönetimde oldukları süre zarfında, kaybolan muhasebe kayıtları nerededir ? Kimler derneğin parasını yönetim kurulu kararı olmadan çekmiştir ? Birkaç ay sonra tekrardan bankaya yatırdığı bu parayı hangi amaç için kullanmıştır ? Bu işlemler sonrası banka hesaplarımız neden kapatılarak bu işlemlerin saklanmasına amaçlanmıştır ? Böylesine önemli mevzular görmezden gelinirken 6.000 tl yi bankaya yatırmadan ödeme yapılmasını (daha önceki dönemlerde de aynı uygulama yapılmasına rağmen) şikayet eden arkadaşlar neden bu kişiler hakkında en ufak bir şikayette dahi bulunmamışlardır ? Korktukları şey kim veya nedir ? Yönetimimizin Esenyalı’da alınan gayrimenkul üzerinden 88.000 (seksen sekiz bin) tl yi zimmetine geçirdiği için (tapunun Başkan Metin Ercan’ın üzerine olması sebebiyle) şikayetçi olan sayın arkadaşlarımız, bizim gibi mülk alan diğer derneklerinde benzer şekilde bu mülkleri edindiklerinden habersiz midirler; yoksa işlerine böyle geldiği için mi bu durumdan şikayetçi olmuşlardır ? Tüm bu soruların cevabını ve kararını siz değerli düzyaylalıların aklına ve vicdanına bırakıyoruz.

Değerli dostlarımız, derneğe ait bir gayrimenkul almak istenildiğinde, derneğin hazırda parası varsa; dernek almak istediği mülkü kendi adına satın alabilir. Fakat derneğin yeterli parası olmadığı durumlarda, kredi kullanmak adına, mülk kredi çekilen kişinin üzerine alınıp kredi ödemesi tamamlandıktan sonra bu kişi tarafından derneğe devredilir. Yönetimizde yer alan üyelerimiz içerisinde bankalarca belirlenen kredi notu en yüksek kişinin Metin Ercan olması ve kendisinin yönetim kurulumuzun başkanı olması, hepsinden de önemlisi güvenilir bir kişi olması sebebiyle bankadan krediyi Metin Ercan çekmiş ve bu gayrimenkulun alımında bu kredi kullanmıştır. Tapu şu an için Metin Ercan’ın üzerinedir ancak noterde yapılan resmi sözleşmeye göre bu mülke ait olan kredi borcu tamamen ödendiğinde bu gayrimenkul, otomatik olarak, Düzyayla’ya devredilecektir. Kısacası derneğimiz kredi kullanmak için böyle bir yöntem izlemiştir. Kredinin geri kalan kısmı yaklaşık olarak bir yıl sonra ödenecek ve bu bir yılın sonunda bu gayrimenkul derneğimize devredilecektir. Şu an en büyük meraklarımızdan birisi, bu devir işlemi yapıldıktan sonra bu iftiraları atanların sizlerin yüzüne nasıl bakacaklarıdır.

Başkanlığa aday olan ve kaybeden, şu an cumhuriyetimizin kurucusu olan Cumhuriyetçi Halk Partisi’nden (CHP) milletvekili aday adayı olan köylümüz, Ben yer almanızı istemiyorum. Kasada nakit para dursun. Hiçbir şey alamazsınız benzeri söylemlerle bizleri vazgeçirmeye çalışmış, şikayetinde de “Biz derneğin yer almasını istemiyoruz.” diye beyanda bulunmuştur. Bu köylümüz öncelikle şunu bilmelidir ki kendisinin böyle bir şey istememe hakkı yoktur. Kararları alan yönetimdir ve bu yönetimi düzyaylalılar belirlemiş, kendisine ise hiçbir yetki vermemiştir. Bu köylümüz tamamen olmayan durumdan kendisine vazife çıkarmaktadır. Şimdi bu köylümüze “hiçbir şey ima etmeden, tamamen bilgilenmek adına” soruyoruz: Neden kasada nakit para olmasını istiyordunuz ? Kasada nakit para olmasını istemenizin yaklaşan ve aday adayı olduğunuz genel seçimlerle herhangi bir alakası var mıydı ?

Sayın düzyaylalılar ve kıymetli dostlarımız yönetimimizi şikayet eden bu arkadaşlarımızın asıl amacı; kaybettikleri seçimin, üye kayıtlarında usulsüzlük olduğu ve kongreye katılan üyelerimizin oylarını baskı altında kullandığı iddası ile, tekrardan yapılmasıdır. Bizler bu durumu siz değerli üyelerimizin iradesine saygısızlık ve haksızlık olarak görüyor, sizlerin iradesine saygı duymayan bu arkadaşlarımızı, çok istedikleri başkanlık koltuğuna oturtmak için, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda derneğimizin Esenyalı da almış olduğu yeni lokalimize davet ediyoruz.

Sayın düzyaylalılar ve değerli dostlarımız vaktinizi aldığımız için hepinizden ayrı ayrı özür diler. Yaşanan tüm bu gelişmelerin sizlerin yüce vicdanlarında hak ettiği kararı bulacağını ümit ederiz. Vakit ayırıp okuduğunuz için hepinize teşekkür eder, en içten saygılarımızla sizin dahi şikayet edemeyeceğiniz sağlık ve huzur dolu bir hayat yaşamanızı dileriz.

Düzyayla Köyü Kalkındırma Derneği Yönetim Kurulu Adına

Başkan Metin Ercan

Talip Şeker,  Halil Kılıç,  Kadir Karataş,  Kadir Ercan,  İrfan Doruk,  Mürşit Hatipoğlu,  Abdullah Doruk,  Ali Şahin