Ramazan’ın Habercisi Berat Kandili
Mübarek üç ayların sonuncusu, her yıl gelişiyle pek çok güzelliğin yaşandığı rahmet, mağfiret ve arınma mevsimi Ramazan-ı şerife adım adım yaklaştığımızın habercisi, kurtuluş, af ve arınma gecesi olan Berat Kandilini idrak edeceğiz. Hızla akıp giden ömür içerisinde böylesine mübarek bir geceye bir kez daha eriştirip bizlere güzel bir fırsat bahşettiği için Cenab-ı Hakk’a ne kadar hamd ü sena etsek, ne kadar şükretsek azdır.
Her sene, Şaban ayının on beşinde Berat gecesinde, o senede olacak şeyler, ameller, ömürler, ölüm sebepleri, yükselmeler, alçalmalar, yani her şey Levh-i mahfuzda yazılır. Resulullah efendimiz, bu gece, çok ibadet, çok dua ederdi. Bizlerde bu geceyi fırsat bilmeli, tövbe istiğfar etmeli, kaza namazı kılmalı, Kur’an-ı kerim okumalıyız.
Bu kandiller bizlere , beratımızı almamızın ancak, hayat rehberimiz olan Kur’an-ı Kerim’i anlamakla, yaşamakla, Sevgili Peygamberimiz (sav)’in bizlere miras bırakmış olduğu sünnetini ve evrensel ahlâkî erdemleri hayatımıza yansıtmakla mümkün olacağını öğretir.
Hazreti Muhammed (sav) Berat Kandili’nde şöyle dua ederdi;
“Allah’ım! Azabından affına, gazabından rızana sığınıyorum, senden yine sana ilticâ ediyorum. Senin şanın yücedir. Sana yaptığım senayı, senin kendine yaptığın senaya denk bulmuyorum. Sana layık bir surette hamd etmekten acizim”
Berat Gecesi İslam alemi için en hayırlı gecelerden biridir. Zira bu gece amel defteri yazılır. Peygamberimiz Hazreti Muhammed (sav) Berat Gecesinin önemini şöyle anlatmıştır;
-Bu yıl içinde doğacak her çocuk, bu gece deftere geçirilir.
-Bu yıl içinde öleceklerin isimleri, bu gece özel deftere yazılır.
-Bu gece herkesin rızkı tertip olunur.
-Bu gece herkesin amelleri Allahü teâlâya arz olunur.
Yine Efendimiz (SAV) şöyle buyurmuşlardır: “Allâh’u Teâlâ rahmetiyle, Şâbanın 15. gecesi dünya semâsında tecelli eder ve Kelb kabilesi koyunlarının kılları sayısından daha fazla kişiyi bağışlar.” (Tirmizî. Savm, 39)
Başka bir rivâyette: “Şabanın ortasında gece ibâdet ediniz. Gündüz oruç tutunz. Allâh, o gece güneşin batmasıyla dünya semâsında tecelli eder ve fecr doğana kadar, “Yok mu benden af isteyen, onu affedeyim. Yok mu benden rızık isteyen, onu rızıklandırayım. Yok bir musibete uğrayan, ona âfiyet vereyim. Yok mu şöyle, yok mu böyle…” der.” (İbn Mâce. İkâme, 191)
Böylesine mübarek gecenin özellikle şer odakları tarafından ülkemizin de içine çekilmek istendiği aşikar olan ve coğrafyamızda uyandırılmak istenen fitne ateşinden, kargaşa ve kaos ortamından teberra etmemize vesile olmasını; kin, nefret, öfke, kibir, dünyevileşme, güç tutkusu gibi beratımızın önünde duran ve gün geçtikçe artan engelleri bertaraf ederek birbirimizin beratına yardımcı olmayı; İslâm dünyası olarak barış, huzur ve güven içerisinde arınmış gönüllerle, günah yüklerimizden berat etmiş olarak Ramazan-ı şerife girmeyi nasip etmesini Cenab-ı Allah’dan niyaz ediyorum.
Dualarınızda unutulmamak dileği ile …
ALLAH’A EMANET OLUNUZ
[show_avatar email=16 align=right user_link=authorpage show_name=true]
Bir cevap yazın